anasayfa
     Ziyaretçi defteri
     İLETİŞİM
     SAYAÇ
     TÜRK ŞAİRLERİ
     AŞKI BİZ MELEKLERDEN ALDIK
     AŞK BİZİ TERK ETMEDİ
     Savrulan Külleri Ömrümüzün
     KISA BİR HİKAYE
     SEN
     DÜNYADAKİ İLK FOTORAFLAR
     GÜLTEN AKIN KİMDİR
     SANATCI AŞCILAR
     DÜNYA ŞAİRLERİ
     DENİZ HARİKALARI
     MENÜDE AŞK VAR
     BAKMADAN GEÇMEYİN
     SANATTA SINIR YOK
     BU KOLTUKLAR SANAT ESERİ
     YALNIZLIK
     KADIN OLMAK
     ŞİİRDE DÜN BUGUN YARIN
     BİR SOYADI HİKAYESİ
     AHMET ARİF ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER
     YEDİTEPELİ İSTANBUL
     KUMDAN SANAT HARİKALARI
     HAYATIMIZDAN KARELER
     KİTAPLARIN DÜNYASI
     Teknoloji Haberleri
     Ümit Yaşar Oğuzcan



ŞİİR VE EDEBİYAT - AŞK BİZİ TERK ETMEDİ


 

"Biz bu dünyaya üç harfin mahrecini çıkarmaya geldik…


Ayın, Şın, Kaf = Aşk"


Aşk…


"Sen" tahtına kim oturmuşsa onun adıydı


Ödenilen bedellerin ismiydi


"Şunu yaptımBunu yaptım" dedikçe kanayan yanımızın acısıydı


En kaygan yanından yürümekti kalbin, düştükçe vazgeçmemek her düşüşte bir daha yenilenmekti


Yüreği çatlatan en derin nefesti


Sukutun sesiydi o


Aşk


İçimizin en garip telaşıydı


Tanıdık bir isimdi


Kişiler adedince yaşanmışlık taşıyan, bilinen, ama bilindikçe unutulan yanımızdı


Sonu hüzünlü biten masalların en zalim kahramanı iken, aynı anda en acınan taraftı


Torbasında tek isimle gelen, bir ömür o ismi tekrarlatandı


Klasikleşmiş bir şiir gibi her an yenilenen, yenilendikçe çoğalandı


Hayatın nefes almaktan ibaret olmadığını öğretirken, bir gözleri ahuya zebun edendi


Bütün "sen"li anları toplatıp, "işte hayat bu" dedirtendi


Aşk


En mahrem yerden çizilip, en utangaç yanımızdan sınıyordu


Bencilliği unutup "sen" vadilerinde koşturuyor,


Ertesiz bırakıp, dünlere prangalıyordu


Tüm mevsimleri değiştirip; zemheride yaz, yazda karakışa dönüyordu


Şikâyet ettikçe de acıtıp, gülün dikeni oluyordu


Her geceye bir isim kazıyor, her sabaha o ismin kırıklarını seriyordu


Aşk


Yalnızlığın peçesini açıyor, acılarla yüz göz ediyordu


Dile kadar gelip yutkunulan kırgınlıkların tadı oluyor,


Yürekte kekremsi bir tad bırakıyordu


Bu halinden hiç şikâyet etmiyor, hüzünlendikçe bileniyordu


Yani "Ben"li anları un ufak edip başımızdan aşağı serpiyordu


Aşk


Üç harf tek hece iken,


Bir ömre bedel olacak kadar derindi


Bir şey için her şeyin feda edildiğini duyduğumuzdan beri, vazgeçişlerin adıydı


Bir damla gözyaşında tufanlar saklayandı


O kadar güçlü, bir o kadar masumdu


Kimi zaman hoyrat bir rüzgâr oluyor; kızdıkça yıkıp, hüzünlerde susuyordu


Kimini mecnun edip çöllere düşürüyor,


Kimini boğup deryada yitiriyor,


Kimini zindanlara itip, kendini bitiriyordu


Aşk


Sonsuz sevgi vaad ediyor, her başlangıcı bitişe gebe kılıyordu


Korkunun ikiz kardeşi olup; hiç güvendirmiyordu


Ruhumu üşütüp, aklımı başka diyarlara sürüp,


Kalbimden bihaber eyliyordu


Dilime sıkı düğümler atıp


Sözü namluya sürüp, en ben yanıma nişan alıyordu


Aşk


Aslını kimse bilmiyordu


Yazıldıkça yazılıyor, söylendikçe gizleniyordu


Hesapsız harcamaya gelmişti zamanı, kimseden müsaade almıyordu


Deli bir tay gibi, dizginlendikçe dikleniyordu


Yürek evinin kapısını zorluyor, kimi zaman açık unutuyordu


Binlerce küçük ayrıntıyı keşfettiriyor, tüm geç kalmışlıkları kanatıyordu


Aşk


Gitmek ve kalmak arasında sıkıştırıyor,


Hep bulmamak için aratıyordu


Sefersiz gemilerden bilet alıyor, şehrin titreyen iskelelerinde bekliyor,


Uykusuz banklarına yaslanıyordu


Hiç ummadığımız anda geliyor, umduğumuz anda gitmiyordu


Zira umduğumuz an, hiç olmuyordu



Ve öğretiyordu


Aşk: Keşkesiz kaldıkça yaşanır

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol